
Balıkesirspor’un deplasmanda öne geçtiği Bursaspor’a 2-1 yenilmesiyle kazanan yine 2’den 1’e para yatıran bahisçiler oldu.
Gerisi, dün olduğu gibi bugün de kaybetti…
Yarın yine kaybedecek.
Maçın ardından Balıkesirspor Teknik Sorumlusu Giray Bulak’ın hakemlere sitemi gündem oldu.
Ne diyordu Giray Bulak:
“Bizim puanımız az olabilir, ligin altında olabiliriz ama herkes bu işten ekmek kazanıyor.
Topun üstüne basan oyuncuya faul verilir mi?
Gole giden oyuncu durdurulursa gol verilmez mi?
Sorun yukarıda 13 hakem arkadaşın görevine son vermek değil. Aşağıdan gelen hakemler var. Sorun oradan kaynaklıyor. İşte fırsat, önünüze çıktı. 13 arkadaşınız yok. Onların yerini alın. Bunu demek istiyorlar size.
Azcık baskı görüyorlar, değişiyorlar.
Kaybetmek önemli değil, değerli olmak önemli.”
Son yıllarda üst üste yapılan hatalar neticesinde dibe vuran Türk hakemliği, geçtiğimiz günlerde yapılan hakem operasyonu ile tükenmişliğini ilan etti.
Bunu herkes biliyor.
Ama 27 maç oynayıp, sadece 11 puan toplayabilen bir takımın teknik adamının yenilgiyi hakem kararlarına bağlaması, züğürt tesellisi bile olamaz.
Giray Hoca, 13 hakemin görevine son verilmesinin alttan gelenler için fırsat olduğuna işaret etmiş ya, aynı fırsatı alttan gelen oyunculara kendisi neden vermiyor?
Formayı, yeni sezonda bu takımda olmayacak kaşarlardan alıp, genç çocuklara vermenize engel olan nedir?
Hatta bu arada kendine de yol versen iyi olmaz mı?
Balıkesirspor yöneticilerini toplayıp, “Arkadaşlar, bu saatten sonra benim de yapacağım bir şey yok. Siz genç bir arkadaşla sezonu tamamlayın. İsterseniz hafta sonları maçta maça gelip, kulübe de oturayım ya da rapor alayım. Federasyon da idare etsin” demek, senin bilgi ve tecrübene yakışan hareket olmaz mı?
Bence, olur…
Kaybetmenin önemli olmadığını, değerli olmanın önemli olduğu mealindeki motivasyon sözlerini sıklıkla tekrarlayan Giray Hocam, kaybettin.
Hiç değilse sen de değerli olmayı seç.

