Balıkesirspor’da tek suçlu direkler mi?

Adana Demirspor’a 1-0 mağlup olan Aydeniz Et Balıkesirspor, üst üste üçüncü, toplamda ise sekizinci yenilgisini aldı.

Maçtan aklımızda kalanlar ise Abdulhamit Yıldız ve Cumali Bişi’nin kullandığı serbest vuruşlarda gole geçit vermeyen kale direkleri oldu.

İyi de tek suçlu kale direkleri mi?

Kırmızı-beyazlı ekibin sağ bekinin yanı sıra her iki kanat forvet ve santrforunun olmadığını cümle alem biliyordu. Sol bek ve stoper mevkiinde de ihtiyaç olduğunu işin içindeki herkes söylüyordu.

Buna rağmen, son dakikada transfer tahtasını açıp, 12 oyuncu ile sözleşme imzalayan Balkes, ne yaptı?

Sağ bek olarak, daha önce kulüpten sorunlu bir şekilde ayrılmış, Uğur Aygören kadroya dahil edildi. Edildi edilmesine de ara ki bulasın. Sağ kanat, her maçta koridor oldu.

Sol beke takviye edilen Doğa İşeri, son aylarda yaşanan kuraklıktan fazlasıyla etkilenmiş olmalı ki eski halinden eser yok.

Takımın yeni stoperlerinden Abdulhamit Yıldız’ın faydadan çok zararı var. Birol Parlak ise benim beklentimin üzerinde mücadele ediyor.

Cumali Bişi, bildiğimiz Bişi…

Top rakipteyken, kazanmak için yoğun çaba sarf ediyor ama iş, topu oyuna sokmaya geldiğinde sorumluluk almıyor. Paslar, ya 5 metre yanına ya da geriye gidiyor.

İsmail Yüksek’in hakkını vermek ve 12 transferden birini tutturmayı başaran yöneticileri de kutlamak lazım. Genç oyuncunun transferine izin veren Fenerbahçe’ye de teşekkür etmek gerekir.

Kanat oyuncusu ve santrfor zaten almayıp, bizleri Mahatma Otoo ve Francis Ezeh’e mahkum ettiği için de tebrik veya kutlama bekleyen varsa çok bekler...

Özellikle sosyal medyada eleştiri oklarının hedefi olan Francis Ezeh’den bahsetmişken, hemen her maçta kırmızı-beyazlı ekibin pozisyona girebilen tek oyuncusunu olduğunun altını çizmek gerekir. Balkes’ten öncesi olmayan bir oyuncunun kaçırdıklarını atmasını beklemek en büyük hayalcilik olur.

Sezon başında transfer olduğu Bandırmaspor’dan ailevi sebepler dile getirilerek, kibarca yol verilen Mahatma Otoo, Giresunspor maçında attığı iki golden sonra, 14 maçta kelimenin tam anlamıyla yatarak, bordo-beyazlı ekibi haklı çıkarmak için elinden geleni yaptı.

Son dakikada yapılan 12 transferden adını yazmadıklarım var ama yazılmaya değer olmadıklarını onlar da biliyordur.

Şimdi bu tabloda kale direklerine mi kızacağız?

Sahada direk kadar bile işe yaramayan oyunculara mı?

Yoksa, onlara para verenlere mi?

Kim, hangisine kızar bilmem. Ancak bir de tabloyu tüm çıplaklığıyla bilerek göreve gelen Cihat Arslan ve ekibi var. Onların dokunuşu, saha içindeki görüntüyü belki biraz değiştirdi ama sonucu değiştirmedi.

Lafı fazla uzatmadan yazayım; BU TAKIM, BU KAFAYLA, KÜME DÜŞER…

Yönetim, sonun başlangıcının kahramanı olmak istemiyorsa, transfer tahtasını işleme açıp, ara transferde doğru hamlelerle kadroyu güçlendirmek zorundadır.

Bu olmayacaksa, takımda işe yaramayan veya maliyeti yüksek ne kadar oyuncu varsa, isimlerine veya sözleşmelerine bakmadan, yol verin gitsinler.

Formayı da şehrin yürekli çocuklarına verin. Onların yüreği, sevdalarını yaşatmaya yeter. Yetmezse de canları sağ olsun.

Düşeceksek de adam gibi, yürekli bir şekilde savaşarak düşeriz…