Her yıl 1–7 Nisan tarihleri arasında Meme Kanseri hakkında hem toplumu bilinçlendirme hem de bu hastalıkla mücadele eden hastaların bu süreçte cesaretini arttırma amacıyla tüm dünyada ve ülkemizde etkinlikler düzenleniyor.
Meme kanseri, meme dokusunun içerisindeki süt bezi hücrelerinin yapılarının bozulması ve bozulan hücre yapılarının çoğalması ve yayılması sonucu oluşan, başka organlara da hızla sıçrama potansiyeli taşıyan bir tümör oluşumudur.
Kadınlarda en sık görülen kanser tipi olan bu meme kanserleri, dünyada her yıl milyonlarca kadınının yaşadığı temel sorunlar arasındadır. Bu kanser oluşumu günümüz tıbbi teknolojileri ile erken şekilde teşhis edilmekte ve tedavi edilebilmektedir.
Bunun yanı sıra artan sayıda kanıtlar, göğüs kanserinden kurtulanlarda güç oluşturmak ve fonksiyonel sonuçları iyileştirmek için direnç eğitiminin önemini destekliyor.
Lenfödem, kanser tedavisini takiben ortaya çıkabilen bir durumdur ve birçok meme kanseri mağduru için önemli bir endişe kaynağıdır. Kolda hareket açıklığını sınırlayabilen, kol fonksiyonunu olumsuz etkileyebilen ve enfeksiyon riskini artırabilen şişlik, ağrı ve rahatsızlık ile doğrudan ilişkilidir.
Mevcut araştırmalar, göğüs kanserinden kurtulanlar için üst vücut direnç eğitimine katılmanın güvenli olduğunu ve lenfödemin tedavisinde ve yönetiminde önemli bir rol oynayabileceğini öne sürüyor.
Direnç eğitimi, güvenli olmasının yanı sıra, kanser tedavisinden sonra iyileşmeye yardımcı olmak için etkili bir strateji olabilir. Artan yorgunluk ile birlikte kas kütlesi, kuvvet ve fiziksel fonksiyonda hızlanan kayıplar, meme kanseri tedavisinin yaygın yan etkileridir.
Bu yan etkiler tedaviden sonra yıllarca devam edebilir ve genel yaşam kalitesini olumsuz etkiler.
Direnç eğitimi alan meme kanseri mağdurları, bu olumsuz değişiklikleri azaltabilir ve kas kütlesi, gücü, fiziksel işlevi ve yaşam kalitesi ile kansere bağlı yorgunluğun azalmasıyla birlikte iyileşmeler yaşayabilir.
Ayrıca, üst vücut direnci eğitimi, üst vücut fonksiyonunu artırarak ve kol ağrısını ve sakatlığı azaltarak, ameliyatla ilişkili omuz ve kol bozukluklarına karşı koyabilir.
