Neden mi yuh olsun? Anlatayım…
Spor Toto 1. Lig’e veda edip, TFF 2. Lig Kırmızı Grup’a rota oluşturan Balıkesirspor’un çiçeği burnunda başkanı Nedim Ömer ve yönetici arkadaşları ilk kez basın mensuplarının karşısına çıktı.
Başkanın yüzüne yansıyan ve beden diline damga vuran mahcubiyet, toplantı süresince sarf edilen tüm sözleri anlamsız kıldı.
Zaten anlatılanlar da birçoğumuzun bildiği şeylerdi…
Gelinen noktanın özeti:
Özellikle son 5 sezonda idari ve sportif anlamda kötü yönetilen ve bağıra bağıra düşen bir futbol kulübü, yeni sezon hazırlıklarına tamamı genç oyunculardan oluşan bir takımla start verdi.
Kulübün kurulduğu 1966 yılından bu tarafa en az üç nesilden beri kapıları aşındırılan ailelerin bıkkınlığına, futbolu sevmeyen şehri yönetenlerin yanı sıra başarıya endeksli sporseverler de eklenince, kaçınılmaz olan yalnızlık ve çaresizlik Balıkesirspor’un tüm uzuvlarını sardı.
Bu tablo, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz veya ilçe belediye başkanlarının eseri değil…
Bu düşüşte, Nedim Ömer ve arkadaşlarının hiç suçu yok…
Bu durum, şehrin ekonomisine yön veren iş adamları, işletmeleri veya Sivil Toplum Kuruluşları’nın yanlış uygulamaları sonucu ortaya çıkmadı...
Bu görüntünün sorumlusu, cebindeki ekmek parasını verip maç bileti alan veya çocuğunun harçlığından kesip deplasmanda giden kırmızı-beyazlı taraftar hiç değil…
Ama hepimiz, istesek de istemeksek de kötü bir zincirin halkaları olduk.
O zaman yuh olsun, hepimize!
Ancak zaman, ahlayıp-vahlayacak zaman değil…
Zaman, keşkeleri boşverecek zaman.
Madem, aynı zincirin halkalarıyız. O zinciri parlatmasını da bilmeliyiz…
Lafı fazla uzatmadan acil çözüm bekleyen sorunu yazayım…
Balıkesirspor, sezona genç oyunculardan oluşan bir takım ile başlayacak ve çok büyük ihtimal öyle de devam edecek.
Bunun için de bu çocukların, yaklaşık 35 gün sonra başlayacak sezona iyi hazırlanması gerekiyor. Bu da Balıkesirspor Tesisleri’nde olmaz.
Bu çocukların, uygun fiziki şartlarda kamp yapması lazım.
Bu doğrultuda Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, ilk kıvılcımı yakıp, “Bir haftalık kampın faturasını biz ödüyoruz” diyemiyorsa…
Altıeylül, Karesi, Kepsut, Dursunbey, Sındırgı, Bigadiç, Savaştepe, İvrindi ve Havran belediye başkanları da çıkıp, “2-3 günlük faturaları da bize kesin” demiyorsa…
O zaman bize bir daha yuh olsun!
Akıllı siyasetçi, doğru zamanda doğru hamleyi yapandır…
Ben, Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun olsam, “Dost, kötü günde belli olur” der, bu doğrultuda ilk olmak için zaman kaybetmem.
Spor ve futbol sevgileri herkesçe bilenen Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin ve Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan da bu fırsatı iyi değerlendirip, şık bir siyaset çalımı atarsa şaşırmam.
Eeee başkanlar, hala duruyor musunuz?
Ayarlayın şu çocukların kamp işini.
