Yayınlanma Tarihi :

6-HALİNE RAZI OLMAK

6-HALİNE RAZI OLMAK

Rıza sözlükte hoşnut olmak anlamına gelmektedir. Dini  anlamda ise kulun Allah’ın fiillerinden, takdirinden, kaza ve kaderinden razı-hoşnut olmaktır. İnsanoğlu maalesef  çabuk unutan, nankör, hırsı sebebiyle elindekilerin kıymetini bilmeyen hatta hatta başkasının elindekilere göz diken, sabırsız, isyankar bir mahluk. Hal böyle olunca (nefsimizin kötü huylarından mütevellit) halimize razı olabilmek de söz konusu olmuyor.

O kadar başkalarının hayatıyla meşgulüz ki aynayı bi kendimize çevirebilsek aslında ne biçim bir canavar olduğumuzu göreceğiz. Belki de Müslüman olarak tanımladığımız kendimizin aslında Müslüman olmadığını! Hiçbir şeyin yarınını bilemeyecek kadar aciz olan insanın her şeyin sahibi gibi davranması da ayrıca içler acısı bir durum. Bütün bunları yaparken Allah’a karşı nasıl bir isyan içinde olduğumuzun çoğu zaman farkına varamıyoruz. Farkına varsak bile kalbimizi ikna etmek kolay olmuyor. Hepimiz Allah’ın rızasını kazanmak istiyoruz ama bunun yolunun ondan razı olmaktan geçtiğini düşünemiyoruz.

Belki dilimizle isyan etmiyoruz lakin neden ben? sorularıyla Allah’a hesap soruyoruz. Başımız ağrısa hemen öf diyoruz, sızlanmaya başlıyoruz. Allah’ın  verdiği nimetlere sanki yeterince şükür edebilmişiz gibi vermedikleriyle uğraşıp duruyoruz. Allah hepimize istikamet versin. Halbuki Peygamberimizin (s.a.v) hayatına baktığımızda nice sıkıntılar yaşamış olduğu halde bunları mutlulukla karşıladığını görüyoruz. Hakeza sahabe ve onları örnek alan ehlullahta aynı şekilde. Onlar hakiki iman ettikleri için Allah’ın kaza ve kaderine rıza göstermişler hatta başlarına sıkıntı gelmediğinde acaba bir kusur mu işledik diye üzülmüşler.

İşte Kuran ve Sünnet üzere bir yaşam öğütleyen Hak dostları da kapılarına gelen talebelere bunları öğütlemiş ve Allah’tan razı olma hususunda öğütler vermiştir. Bir mürid nefsinin hoşuna gidecek şeylerden uzak durmalıdır. Şöhrete, paraya, dünyalığa meyletmemeli tam tersi aza kanaat ederek sade bir hayata razı olmalıdır. En düşüğe razı olmayı nefsine kabul ettirmeli horluk ve hakirliği Allah’ın hediyesi olarak bilmelidir ki böylece gelişim gösterebilsin. Tek derdi Allah’ın af ve rızasına nail olmak olmalıdır. Onu Allah’a yaklaştıracak ameller ile meşgul olmalı, uzaklaştıracak her şeyden kaçınmaya çalışmalıdır. Bilinmelidir ki yükü çok olanın yürümesi yavaş olur. O halde bizde şu dünya denen yükten kurtulalım ki razı olmayı öğrenelim ve razı olunanlardan olalım inşaallah.

Hayırlı Cumalar olsun…

Rabiatül Adeviyye şöyle demiştir: “Kul, ancak, nimete de, felakette de aynı halini muhafaza ettiği zaman, rıza makamına ermiş olur.”

Kaynak : İrfan Duroğlu

YORUM YAP