BIST 100
10.979,73 0,70%
DOLAR
42,4426 0,17%
EURO
48,9890 0,10%
GRAM ALTIN
5.528,89 -0,46%
FAİZ
39,58 0,00%
GÜMÜŞ GRAM
67,83 -1,45%
BITCOIN
85.992,00 -1,39%
GBP/TRY
55,5765 0,21%
EUR/USD
1,1536 0,07%
BRENT
62,63 -1,18%
ÇEYREK ALTIN
9.039,74 -0,46%
Balıkesir Sisli
Balıkesir hava durumu
7 °

MAĞARA

İçine çekildiğim bu mağara’nın evvel zamanda tanıdığı, ahir zamanda yabancısıymışım meğer. İnsan düşe kalka anlıyor, çözülmesi gereken bütün sırların kendi içinde olduğunu. Geç kalınmışlık duygusu ile de olsa,  kendi gönül mağarasına yöneliyor. Sanırım büyümek böyle bir şey.

Mağaralar gizemli yerlerdir. Bakıldığında görülür ki bütün güzel yolculukların yolu bir şekilde mağara ile kesişmiştir.  Peygamberimizin (sav) Hira’ya sığınışı ve vahyin orada gelmesi, Ashabı kehf’in mağarada geçirdiği sırlı zaman ve birçok evliyanın inziva için mağarayı tercih etmelerinin bir sebebi olmalı.

Belki de mağaranın dönüştüren, geliştiren bir özelliği vardı. Zor şartların insanı geliştirmesinden başka, bir alâmetifarikası var olabilir.  Ya da insan, beşeri tüm etkenlerden uzaklaşacağı bir ortamda kendi cevherini ortaya çıkarabiliyor.

İçinde yaşadığımız dünya telaşlarla örülen, sorumluluklar ile bizi ordan oraya çeken bir hapishane. İş, eş, evlat, kariyer… Derken dönüp kendimize nasılsın diye soramayışımız, kendimizi ötekileştirmek değil de ne? Bu kadar dünyaya odaklı yaşarak aslında kendimizi köleleştiriyoruz. Hâlbuki insan bu dünyada kalıcı değil.

Kendisini ebedi sanmamız için, bütün ihtişamıyla kendini sunan bu Dünyadan uzaklaşarak ruhumuzu biraz dinlendirmeye ihtiyacımız var. Fani telaşlardan kurtulup, baki sevinçlerin ruhumuzu iyileştirmesine ihtiyacımız var. Hepimizin zorunlu olarak kendi mağarasına çekildiği şu günlerden, sadece madden değil manen iyileşmiş olarak çıkmayı diliyorum.

Bizler elbette günlük yaşantımızda bir mağaraya inzivaya çekilemeyiz. Ama mağarayı evlerimize taşıyabiliriz. Bir kitap, bir dua, bir şiir ile kapıyı çalıp destur dersek belki, Gönül mağarası ile yeniden tanışıp, onun ihtiyaçlarını anlayabiliriz. Gönlün gıdasını öğrenip, ona lazım gelmeyen her duygudan arınıp, sade bir hayatın içine doğabiliriz.

Yaşadığımız bu günler de yapabileceğimizin kanıtı. Daha sakin bir yaşamda, evlerimizde farklı paylaşımlar ile geçirdiğimiz bu zamanlar, hepimize iyi geldi aslında. Evlerimizde bizim mağaramız, aslında sen neresini istersen orası, senin kendine yolculuk yaptığın bir dünya oluveriyor. Sadece sen kendinle tanışmaya hazır mısın, mesele o.

TASAVVUFTA MAĞARA

Mağara eski zamanlardan beri insanların sığınak olarak kullandığı yerlerdir. Dış dünyanın tehlikelerinden sığınılarak bir yaşam oluşturulan bu yerler, İslam tarihinde de karşımıza çıkmaktadır.

Peygamberimizin(sav) ilk vahyi mağarada almış olması, Mekke’den Medine’ye hicret ederken Hz. Ebubekir ile Sevr mağarasına sığınması, belki de bizlere karanlık gönül mağarasının içinden tefekkürle aydınlığa ulaşmayı işaret etmektedir.

Ashabı Kehf kıssası da mağarada geçer ve Kuran’da bizlere anlatılmaktadır. Kendilerine puta tapmayı teklif eden zalim kral Dakyanus’tan,  mağaraya sığınan Salih gençlerin iman mücadelesi Hak tarafından bizlere örnek gösterilmiştir.

Hz. Mevlana, kendi iradelerini Allah’ın iradesinde yok eden kişilerin durumunu Ashabı Kehf’e benzetmektedir. Ashabı Kehf’in tasarrufları kendinden değildi. Onları hareket ettiren, bir halden bir hale değiştiren Allah idi. Arifler de Allah’ın iradesinden dışarı çıkmazlar, kötü söz söylemezler. Söylenen kötü sözleri, hareketleri duymazlar. Kimsenin aleyhinde konuşmazlar. Bu bakımlardan uykuda gibidirler.

Tasavvufunda kişiyi ulaştırmak istediği hal budur. Tüm kötü özelliklerinden kurtularak iman mağarasına sığınan kul, güzel ahlak ile donanarak herkesin şerrinden emin olduğu bir hale bürünmeyi amaçlar. Her gelenin Hak’tan olduğunu bilip, Eyvallah demenin huzuruyla ölmeden evvel ölür. Allah hepimize bu güzel hali nasip eylesin.

Selam ve dua ile.

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?