
Tevbe yönetim değişikliğidir. Vücud şehrinde hükümdar olan şeytanı yerinden ederek kalbi asli haline geri döndürmektir. Yapılan çirkin davranışlarla bir hesaplaşma haline girdikten sonra pişmanlıkla Allah’a yönelmektir. Bu yönelişte kuldan beklenen samimiyete nâsuh denilmektedir. Tahrim süresi 8. ayette şöyle emredilmiştir: ‘Ey iman edenler! Nâsuh/samimi bir tevbe ile Allah’a tevbe ediniz. Umulur ki rabbiniz günahlarınızı örter ve sizi altlarından nehirler akan cennetlere koyar.’
Samimi bir tevbe yapabilmek için evvela günahı günah olarak kabul etmek gerekir. Nefsin heva ve arzularına uyduğumuz için kendimize kızmak ve onu bu yoldan gücümüz yettiğince çevirmeye çalışmak lazımdır. Günahlarımıza hakiki mana da pişmanlık duymayı başarabilirsek bu bizi bir daha günaha düşme hususunda koruyacaktır.
Tevbe-i Nâsuh'taki bir diğer şart ise kulun Allah’ın emrettiği şeyleri yaparak yasak ettiği şeylerden uzak durmasıdır. Bu yaşayış tarzı kitabımızda istikamet üzere tanımlanmıştır. Kulun istikametten şaşmaması için çevresi de büyük önem arz etmektedir.
Bir hadiste şöyle buyrulmuştur: “Kişi arkadaşının dini üzeredir.”
O halde bizim durumumuz üzerinde bu kadar etkili olan çevremizi de düzenlememiz gerekir. Tevbeden sonra beraberce günah işlediğimiz, dünya sevgisiyle dolup taşan, heva ve heveslerinin peşi sıra koşan insanlardan mümkün mertebe uzak durmalıyız. Çünkü böyle kişilerle görüşmeye devam etmek bizi tekrar günaha düşürebilir.
Tevbe eden kişiye gereken bir diğer husus kötü amelleri iyiye çevirecek ameller yapmaktır. İçinde bulunulan vakti en iyi şekilde değerlendirerek bugün için salih ameller biriktirmeli ve yolumuza devam etmeliyiz. Özetlemek gerekirse tevbede kulun yapacağı şeyler dokuz tanedir:
1- Allah’a isyan etmemenin kendisine farz olduğunu bilmek.
2- Bir günaha düştüğünde onda ısrar etmemek.
3- Tevbe etmek.
4- İşlenilen günaha pişman olmak.
5- Ölene kadar istikamet üzere yaşamaya kesin karar vermek.
6- Günahın cezasından korkmak.
7- Günahı itiraf etmek.
8- Günahın cezasının olduğunu bilerek korkmak.
9- “Kötülükten sonra bir iyilik yap ki onu temizlesin” hadisine uyarak günahın peşinden salih amel yapmak.
Bir Dua:
Allâh’ım! Sen benim Rabbimsin. Sen’den başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Beni Sen yarattın. Ben Sen’in kulunum. Ezelde Sana verdiğim sözümde ve vaadimde hâlâ gücüm yettiğince durmaktayım. İşlediğim kusurların şerrinden Sana sığınırım. Bana lûtfettiğin nîmetleri yüce huzûrunda minnetle anar, günahımı îtirâf ederim. Beni affet, şüphe yok ki günahları Sen’den başka affedecek kimse yoktur.
Cuma bizleri mübarek kıla...

