
Vallâhi güzel etmiş
Billâhi güzel etmiş
Tallâhi güzel etmiş
Allah görelim n’etmiş
N’etmişse güzel etmiş
Bütün yaşadığımız olumlu olumsuz olayların ardındaki mesajı okuyabilmek hatta kabullenmek kolay bir iş değildir. İnsan tüm bunları kaldıracak güçte olduğu halde gereksiz kişilerde sabrımızı harcayarak, herşeyi dert edinerek kendimize kötülük yapıyoruz .Dünya işlerini yoluna koymak ile o kadar meşgulüz ki maneviyat işlerine sabrımız kalmıyor. Sonra bu yorgunluk hali ile umudumuz tükeniyor ve herşeyden uzaklaşıyoruz. Dertlerimizden kaçmak için maskeler buluyoruz yüzümüze uygun. Sonra zaman geçtikte o olduğumuzu sandığımız kişiye inanıyoruz. Ve ortada biz diye birşey kalmıyor.
Çünkü sabit fikirliyiz ve sınırlı aklımız ile sınırsız bir aklı anlamaya çalışıyoruz. Belli görme kapasitesine sahip gözlerimiz ile göremediklerimiz ile Allahı yargılıyor onu suçluyoruz. Kararmış kalplerimiz hakikatı idraktan çok uzak. Çoğu zaman böyle ince meselere vaktimiz dahi yok. Suçlu aramak ve bulmak kolay geliyor. Ama kendi suçluluğumuzu aklımıza bile getirmiyoruz. İyi olması gerekenin önce kendimiz olduğu gerçeğiyle ne zaman yüzleşeceğiz. Başkalarını bırakıp kendimizi düzeltmek için uğraşacak daha ne kadar zamanımız kaldı biliyor muyuz? Ölüm ne zaman yapışacak yakamıza, belki son dakikalarımı yaşıyorum bunun bir garantisi var mı?
Her şeyi kötü görerek Allah’a buğz ettiğimizin farkındamıyız. Verdiklerine şükretmiyor nankörlük ve isyan çukurlarında debelenip duruyoruz. Hep bi kurtacı bekliyoruz içimizde ama gelsin diye bir çabamız yok. Kaderimize rıza gösteremiyoruz çünkü yazılanı beğenmiyoruz.Tüm ışıkları kapatıp karanlıkta yaşıyor sonra da ışık benim kaderimde yokmuş diyerek sitem eder haldeyiz. O kadar derin uyuyoruz ki Allah’ın bizim için en güzelini yaptığına kalbimiz inanmıyor.
Öylesine ki birbiri üstünde olarak yedi kat göğü yaratmıştır; rahmanın yaratışında hiçbir uygunsuzluk, aykırılık göremezsin; artık çevir gözünü de bak, görebilir misin bir yarık, bir çatlak? (Mülk Sûresi 3.ayet)
Hala kusur görüyorsak Demek ki kusur bizim kör gözümüzde!
Allah kuluna kafi değil mi? (Zümer Sûresi 36.ayet)
Sığınılacak başka mecralar arıyor ve Allaha güvenmiyorsak maalesef imanımızda sorun var demektir. Allahın herşeye gücünün yettiğini anlamıyor, yaratılmışlara güç nispet ediyoruz.
Hakkınızda hayırlı olduğu halde bir şeyden hoşlanmamış olabilirsiniz. Sizin için kötü olduğu halde bir şeyden hoşlanmış da olabilirsiniz. Yalnız Allah bilir, siz ise bilemezsiniz. (Bakara Sûresi 216.ayet)
Hayır ve şer Allahın bilgisinde olduğu için biz kullara düşen teslimiyettir. Zira “O” ne eylerse güzel eyler. Bütün mahlukat bir araya gelse O’nun bizim için taktir ettiğinden daha güzelini düşünümez. Ve yine O’nun taktir ettiğini değiştiremez. Madem herşey Allah’tandır o zaman elbette güzeldir. Bir hata varsa bizim görüşümüzdür o. Nasıl bakarsa insan öyle görür çünkü. Allahım bizi güzel gören ve güzel düşünenlerden eyle. (amin)