
Depremin üstünden 2 ay geçti.. Unuttuk mu? Tabiki hayır.. Sadece günlük işlerimize geri döndük başka bir deyişle rutinimize döndük..
6 Şubat’tan beri kalbimizde bir acı kulaklarımızda sesimi duyan var mı çığlıkları, gözlerimizin önünde enkazdan el uzatan canlarımız.. Kafamızdaki fotoğraf çok net.. Enkaz!
Depremden sonra hissedilen çaresizlik, ellerimizde telefon gözümüz televizyonda, deprem bölgesine koşup yardım etme isteği..
Biz bu acıları hep hissettik.. Bundan önceki son iki büyük deprem örneğin.. Erzincan ve Marmara depremleri.. O zamanlarda da yaşadık aynı acıları, aynı sesleri duyduk..
Hatta depremlerin sonrasında konuşulanlar bile aynıydı.. ‘Deprem öldürmez, bina öldürür’…
Tutuklanan müteahhitler, market yapılmak için kesilen kolonlar, kaçak yapılar.. Evet evet sizde biliyorsunuz bunları hep duyduk..
Ve şunları da duyduk; “Yeni yapılarda bunlar yaşanmayacak, depreme dayanıklı evler yapacağız.. Onlar yapamadı ama biz yapacağız”..
Şimdi soruyorum size yahu biz ne yaşıyoruz? Tarih tekerrürden ibarettir misali.. Alıştık mı? Alıştırılıyor muyuz?
Koskoca memleket.. Orada bir mezar taşı tahtadan.. Üzerinde kimsesiz kız çocuğu yazıyor.. Başımız önde boğazımızda düğüm.. Koskoca memleket utanıyor kendinden…

