Bugün, özellikle bizim ülke futbolumuzun baş kahramanı olan hakemlerin anayasası hükmünde olan Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu Talimatı’ndan biraz bahsedeyim.
Bu talimat; hangi göreve hangi şekilde gelineceğinden, klasmanların ne şekilde belirleneceğine kadar tüm detayları içeriyor.
Öyle ki boyundan yaşına, tahsilinden ceza geçmişine kadar üşenmeden yazmışlar.
Ama unutmuş olmalılar (unutmadıklarını çok iyi biliyorum) ki Merkez Hakem Kurulu Başkanı ve üyeleri ile ilgili hiçbir kriter yok!
‘MHK’nin Yapılanması’ bölümü; “MHK, TFF Başkanı'nın teklifi ve Yönetim Kurulu'nun onayı ile atanan bir başkan ile sekiz üyeden oluşur” şeklinde başlayan talimat, ne başkanın mesleği veya hakemlik kariyeriyle ilgileniyor.
Ne de üyelerde herhangi bir şart arıyor.
Buna karşılık amatör müsabakalarda görev yapan hakem veya gözlemcileri yönetmek adına İl Hakem Kurulu Başkanı olmaya kalkarsan, yandın.
En az 35 yaşında ve asgari 10 yıl hakemlik veya yardımcı hakemlik yapmış olacaksın. En az iki yıllık yüksekokul mezunu olacaksın.
Lisans mezunu olursan, İngilizce de bilirsen tercih edilme ihtimalin artıyor.
Hepsini burada yazmayayım. Merak eden açıp okusun.
Tüm kriterleri taşıyorsan, İHK başkanlığına aday olabilirsin. Bitti mi?
Elbette bitmedi…
MHK de kriterleri taşıdığına ikna olursa, seni sınava alacak.
Sınav, testler ve mülakat not ortalamasında en yüksek notu alan aday, Merkez Hakem Kurulu tarafından İHK Başkanı olarak takdis edilecek.
Pardon, seçilecek…
Allah’tan KPSS şartı yok. Daha ne istersiniz?
Bu arada başkanın toplamda en fazla sekiz yıl görev yapabileceğini de aklınızdan çıkarmayın.
Görev yaparken ücret falan alacağını sanıyorsan da çok safsın.
Özetleyecek olursak; MHK Başkanı olacaksan, TFF Başkanı'nın teklifi ve Yönetim Kurulu'nun onayı yeterli. Ancak, gözünü İHK başkanlığına dikersen, yandı gülüm keten helva…
Para vermekten imtina ettiklerin hakemlerin kariyer yoluna döşedikleri mayınvari engellere sıra gelmeden daha talimatın başında öyle bir çukura düşüyorsun ki adeta ülke futbolunun ne kadar kötü yönetildiğini şıp diye anlıyorsun.
Sonra da “Allah, vermiş olduğu aklı, kullanmayı tüm kullarına nasip etsin” şeklinde dua etmekten fazlası elinden gelmiyor.
