Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :

ORGAN BAĞIŞI

ORGAN BAĞIŞI

Medikal tedavilere yeterli cevabı veremeyen organın uygun donörden alıcıya nakledilmesine organ nakli denir. Amaç kişinin hayat kalitesini artırmaktır. Organ bağışı, 18 yaşını tamamlamış, akıl sağlığı yerinde olan bireylerin gönüllülük esasıyla hayat kurtarmaya yönelik girişimidir. Günümüzde bağışın yüzde 80’i canlı bireylerden, yüzde 20’si kadavra vericilerden elde edilmektedir. Organ nakli bekleyen hastaların artış göstermesinin sebepleri, genetik faktörler, kronik hastalıklar, yanlış yaşam alışkanlıkları olarak sıralanabilir.

Bağışçı olmak istediğinizi bildirdiğinizde, sağlık durumunuzla ilgili detaylı bilgiler vermeniz gerekir. Ölüm sonrası organlarınızı bağışlamak istediğinize dair vasiyette bulunduysanız, ilk olarak hangi organların tıbbi olarak bağışlanabileceğini belirlemek için bir değerlendirme yapılacaktır. Bağış yapmış kişinin organlarının alınabilmesi için tıbbi olarak ölü sayılması gerekmektedir. Bu da beyin ölümünün gerçekleşmesi demektir. Bitkisel hayatta, makinalara bağlı yaşamını devam ettiren bireylerden organ alımı yapılamamaktadır. Bitkisel hayat ile beyin ölümü karıştırılmamalıdır. Beyin ölümü kararı değerlendirme ekibi tarafından verilir. Beyin ölümü tanısını, Türkiye’de esas olarak 4 branştan oluşan beyin ölümü tespit kurulu koyar. Kurul nöroloji, nöroşirürji, anestezi ve kardiyoloji uzmanlarından oluşur. Ölüm kararını veren hekimler dünyadaki tüm ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de organ naklinde çalışamazlar ve organ naklinin dışında yer alırlar.

Bağış yapanın yaşından ziyade organın durumu çok önemlidir; fakat 70 yaş üstündekilerin organları çok nadir durumlarda alınmaktadır. Eğer organ alınacak hasta, başka hücrelere de yayılma gösteren kanser hastalıklarından birisine, HIV virüsüne veya organları kronik fonksiyon bozukluklarına sahipse, organ alınamaz.

Hayatta olan kişiden yalnızca böbrek ve karaciğer nakli yapılabilmektedir. Kadavradan ise kalp, karaciğer, böbrek, pankreas, akciğer, ince bağırsak gibi organlar ve kalp kapağı, kemik, tendon, yüz, el, kol, bacak, uterus gibi organların nakilleri yapılabilmektedir. Kişi kendisine anlatılan bütün olası durumları göz önünde bulundurarak, özgür iradesiyle karar verdikten sonra, il sağlık müdürlükleri, devlet hastaneleri, üniversite hastaneleri, özel hastaneler ve  semt poliklinikleri de dahil olmak üzere organ nakli yapan tüm kuruluşların organ nakil koordinatörlüğüne başvuruda bulunabilir. Kişinin 2 tanık huzurunda organ bağış formunu doldurulması gereklidir. Hayattayken bağış yapmak istediğini beyan ettiği için kendisine bunu belirten bir organ bağış kartı verilir. Bu veriler aynı zamanda sağlık bakanlığının sistemine kaydedilip, korunmaktadır. Organ bağışı yapan kişilerin bu bilgileri aileleriyle de paylaşması önemlidir. Eğer kişi organ bağışı fikrinden vazgeçtiyse, Türkiye Organ Bağış Bilgi Sistemi’nden kaydını sildirmesi gerekir.

Ulusal Organ Nakli Koordinasyon Merkezi bekleme listesinde yer alan kişilerin doku uyum oranı, kan grubu, bekleme listesindeki sırası ve aciliyet puanına göre karar vermekte ve nakil işlemleri başlamaktadır. Irk, din, cinsiyet, zenginlik-fakirlik ayrımına göre seçim kriterleri asla belirlenemez. Donörlerin kimlikleri ailelerinin izni olmadan ifşa edilememektedir. Ayrıca istenildiği takdirde bütün süreç gizlilik çerçevesinde gerçekleşebilmektedir.

Organ bağışında, Dünya çapında bir yetersizlik vardır. Bekleme listeleri zaman geçtikçe uzamakta, yaklaşık 7 ila 9 yıl arasında değişmektedir. Kalp, karaciğer ve akciğer organ bekleme listelerindeki birçok hasta, zamanında bir organ bulunamadığı için ölmektedir. Yaşam beklentilerinin yükselmesi ve teknolojinin gelişmesi sonucu, tıbbın giderek daha çok hastalığa organ nakli yapılabilir gözüyle bakması da listelerin uzamasına sebep olmaktadır.

Organ bağışının artmasını engelleyen en önemli unsur bilgi eksikliğidir. Bilinmeyen bir konuya yaklaşımları da temkinli oluyor. ASILSIZ SÖYLENTİLER DE BAĞIŞLARI OLUMSUZ ETKİLİYOR.

Organ bağışı bekleyen kişilerle empati kurmak gerekir, hepimizin bir yakını, sevdiği, eşi, çocuğu, anne veya babası nakil bekleyen bir hasta konumunda olabilir. Bu bilinçle, her yıl 3-9 Kasım tarihleri arasında kutlanan Organ Bağış Haftasını önemsiyorum ve destekliyorum.

Kaynak : Haberci Gazetesi

YORUM YAP