
Geçtiğimiz hafta içinde Konya Büyükşehir Belediyesine bağlı olarak faaliyet gösteren Sahipsiz Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde bir görevlinin elindeki kürekle bir köpeği katlettiği görüntüler sosyal medyada büyük tepkiye neden olmuştu. Olay sonrasında katliam ile ilgili 2 çalışan mahkeme tarafından tutuklanmıştı. Aynı olay sonrası Konya Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Hayvan Sağlığı Şube Müdürü ile rehabilitasyon merkezi müdürü görevden alınmışlardı. Medya’yı uzun süre işgal eden aynı zamanda toplumda infial yaratan söz konusu olay sahipsiz hayvan gerçeğini ve ülkemizdeki bakım ve rehabilitasyon merkezlerinin işlevselliğini bir kez daha gündeme getirmiştir.
Ülkemizde yerel yönetimler tarafından kurulan 99 bin hayvan kapasiteli 289 adet bakımevinde sahipsiz hayvanların rehabilitasyonu kapsamında 2004-2021 döneminde 2 milyon 141 bin 662 sahipsiz hayvan aşılandığı aynı dönem içerisinde de 1 milyon 823 bin 353 hayvan kısırlaştırılırken 461 bin 762 hayvan bakımevlerinden sahiplendirildiği karşımıza çıkmaktadır.
Söz konusu rakamlara baktığımızda ülkemizde sahipsiz hayvan bakım ve rehabilitasyon evlerinin sayılarının ve kapasitelerinin son derece yetersiz ve donanımsız oldukları ve 17 yıl içinde mevcut sahipsiz hayvan varlığının yaklaşık yüzde 25-30’ una erişilebildiği göze çarpmaktadır.
Bunun yanında sahipsiz hayvan barınaklarının ve rehabilitasyon merkezlerinin kapasitelerinin çok çok üzerinde hayvan barındırdıkları bu merkezlerde yeterli sayıda veteriner hekim, yardımcı sağlık personeli ve bakıcının istihdam edilemediği gerçeğini de belirtmekte fayda olacağı kanaatindeyim. Mevcut durumun yerel yönetimlerce ben kanunen üzerime düşeni yaptım sahipsiz hayvan bakım ve rehabilitasyon merkezini kurdum bu saatten sonra benim sorumluluğum yok düşüncesinden acilen kurtulup söz konusu merkezleri daha da işlevsel hale getirip gerekli ve yeterli sayıdaki personel istihdam etmesi gerekmektedir.
5199 sayılı kanuna göre Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 75 bini aşan ilçe belediyeleri 31 Aralık 2022, diğer belediyelere (25 bin -75 bin nüfus) ise 31 Aralık 2024 tarihine kadar hayvan bakımevi kurma zorunluluğu getirildi. Belediyelere, bu madde yürürlüğe girdikten sonra 3 yıl süreyle hayvan bakımevi kurmak ve rehabilitasyon çalışmaları yapmak için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinden, Büyükşehir Belediyelerinde yüzde 0,3, diğer belediyelerde yüzde 0,5 olmak üzere kaynak ayırma zorunluluğu da getirilmişti. Nüfusu 25 binin altında olup hayvan bakımevi kurma zorunluluğu bulunmayan belediyelere de sorumluluk alanındaki sahipsiz hayvanları en yakın bakım ve rehabilitasyon merkezi bulunan belediyeye götürerek rehabilite ettirme zorunluluğu getirilmiştir.
Büyükşehir, il ve nüfusu 75 bini aşan ilçe belediyelerine tanınan sürenin sonuna 1 ay gibi kısa bir zaman kalmışken söz konusu kanuna uygun kaç tane bakım ve rehabilitasyon merkezinin kurulduğunun veya inşaat aşamasında olduğunun kamuoyuna açıklanması söz konusu katliam hakkında açıklama yapan siyasilerin ve sorumluların konu hakkındaki samimiyetlerini ortaya koymada çok önemli bir gösterge olacaktır.
İlimiz özelinde sahipsiz hayvanlar noktasında ne gibi çalışmaların yapıldığı ya da sahipsiz hayvan popülasyonunun belirlenmesi bunun yanında hangi ilçelerimizde kaç hayvan kapasiteli bakım ve rehabilitasyon merkezlerinin bulunduğunu bu yerlerde kaç personel istihdam edildiğini ve yıl boyunca kaç tane hayvana aşı, ilaç, tedavi ve cerrahi uygulama yapıldığının kamuoyuna açıklanması kamuoyunda büyük bir merakı giderme konusunda çok faydalı olacaktır.
İl merkezi ve ilçelerdeki bakım evi ve rehabilitasyon merkezlerinin varlığı söz konusu olay noktasında yerel yönetimlerin sorumluluğunu ortadan kaldırmazken aksine il genelindeki sahipsiz hayvan popülasyonunun belirlenip daha radikal ve objektif projelerin hayata geçirilerek söz konusu sahipsiz hayvan sorununa çözüm bulunmalıdır.
Balıkesir Veteriner Hekimleri Odası ve Yerel Yönetimlerce yapılacak protokol çerçevesinde mesleklerini serbest veteriner hekim olarak icra eden klinik sahibi hekimlerden hizmet alınması birçok ücra noktada yerel yönetimlerin ulaşamadığı canlara rahatça ulaşabilme ve müdahale edebilme imkanı tanıyacaktır.
Bunun yanında Tarım ve Orman bakanlığı taşra teşkilatlarının yaklaşan kış ayları öncesinde kırsalda ki sahipli ve sahipsiz hayvanların kuduz aşılama takviminin ve süresi yıl sonu itibari ile bitecek olan mikroçip ve kimliklendirme uygulamalarının tamamlaması mevcut sorunların çözümüne fayda sağlayacaktır. Aynı zamanda yerel yönetimlerdeki söz konusu personellerin hizmet içi eğitimlere tabii tutularak mesleki bilgilerinin pekiştirilmesi ve yenilenen teknolojileri takip edebilme imkanı tanınmalıdır.
Mevcut sorunun, denetleyici konumdaki kamu erkinin siyasi ayrım ve ikbal gözetmeden tüm yerel yönetimleri sorumlulukları noktasında objektif ve kamuoyuna açık bir şekilde denetlemediği sürece söz konusu problemin çözümü noktasında bir arpa boyu yol almanın imkansız olduğunu belirtmek isterim.

