BIST 100
10.922,86 -0,52%
DOLAR
42,4380 0,16%
EURO
48,9013 -0,08%
GRAM ALTIN
5.552,10 -0,04%
FAİZ
39,67 0,23%
GÜMÜŞ GRAM
68,18 -0,95%
BITCOIN
84.070,00 -1,24%
GBP/TRY
55,6323 0,31%
EUR/USD
1,1513 -0,13%
BRENT
62,56 -1,29%
ÇEYREK ALTIN
9.077,69 -0,04%
Balıkesir Kapalı
Balıkesir hava durumu
18 °

KEDİLERDE CALİSİVİRUS ENFEKSİYONU

Özgür Fındıklı

Kış aylarına girdiğimiz bugünlerde ani hava değişiklikleri ve gece - gündüz sıcaklık farklarının yüksek olması gibi nedenlerden dolayı bizlerde olduğu gibi kedilerde de solunum yolları hastalıkları bariz bir şekilde artış göstermiş durumda. Kliniklerimize son günlerde kedilerin üst solunum yolu hastalığı olan calisivirus enfeksiyonu şikayeti ile çok sayıda hasta gelmektedir.

Calisivirus kedilerde üst solunum yolu enfeksiyonuna neden olan oldukça bulaşıcı ve yaygın bir solunum sistemi hastalığıdır. Hastalık kedilerde  solunum yolları enfeksiyonunun yanı sıra  ağız ve diş hastalıklarının da en önemli sebepleri arasında bulunmaktadır. Bulaşım ve yayılma hızı oldukça yüksek olan hastalığın kedilerin toplu olarak yaşadıkları barınak ve yaşam alanlarının en önemli bulaşıcı hastalıklarının başında gelmektedir.

Kedilerde ilk başlarda özellikle ağız ve dudak bölgelerinde kızarıklarla başlayıp daha sonra karnabahar tarzı oluşumlara evrilerek ağız ve diş etlerinde iltihaplara neden olan hastalık hayvan sahiplerince çoğu zaman solunum yolu enfeksiyonu olarak kabul edilmez. Mevcut durumu ağız ve dudak çevresine merhem, krem gibi yumuşatıcı özelliği olan uygulamalar ile ağız içindeki kızarıklıkları da sprey tarzı antiseptiklerle çözmeye çalışırlar. Bu durum başlangıç aşamasında olan hastalığın ilerleyerek üst solunum yolları enfeksiyonuna neden olmasına olanak sağlamaktadır. Mevcut hastalık hastanın hapşırma, burun ve göz akıntısı, ağız içi kokan yaraların oluşumu ve topallığın başlaması ile hasta sahibi tarafından kabullenilmektedir.

Hastalığın kuluçka dönemi 2-6 gün olmakla birlikte hastalık 2-3 hafta süre ile devam edebilmekte hastalığa yakalanan kedilerin %50 ‘si iyileşse bile etkeni vücutlarından atamadıkları için hastalığı bulaştırmaya ve gebe kaldıklarında yavrularına geçirmeye devam edebilirler.

Hastalığı bizlerde bu mevsimlerde sıklıkla görülen nezle-grip gibi solunum yolları enfeksiyonu olarak kabul edersek hastalığa yaklaşım ve tedavi süreçlerini daha iyi yönetebiliriz. Hastalıkta yukarıda saydığımız belirtilerin yanı sıra enfeksiyonun şiddetine bağlı olarak yüksek ateş, iştahsızlık, kilo kaybı, karın altı bölgelerde lezyonlar ve salya akıntısı gibi belirtiler sıklıkla gözlemlenmektedir. Hastalığın teşhisinde geç kalınması veya hastalığın şiddetli seyretmesi  mevcut durumu zatürre hastalığına çevirebilmekte bu durumda tedavi süresi ve tedavide başarıyı olumsuz bir şekilde etkilemektedir.

Hastalık, enfeksiyonu taşıyan kedilerin diğer kediler ile teması sonucu ağız, burun ve salya yoluyla bulaşmaktadır. Bunun yanında enfeksiyona neden olan virüs etmenleri sağlıklı kedilerin vücutlarına ağız, burun ve gözler aracılığı ile girmektedir. Kedilerimizin bağışıklık sistemlerinin zayıf olması bunun yanında fırsatçı patojenlerin varlığı ve ortamda ki kedi popülasyonunun  çokluğu hastalığın bulaşması ve yayılmasında öncelikli nedenler arasındadır. Hayvan barınakları, pet shoplar , hospitalizasyon hizmeti veren bakım evleri ve veteriner klinikleri hastalık açısından riskli yerlerin başında gelmektedir.

Kedilerin aşı programına uyulduğu takdirde FVRCP aşısının tüm aşılarını almış olan kediler, calicivirüse karşı bir miktar bağışıklığa sahip olabilir. Bu kombine aşının adında yer alan C harfi, calicivirüsün kısaltılmışıdır. Bununla birlikte kedi calicivirüsün birden fazla suşu olduğu için aşı tamamen koruyucu değildir. Ancak aşılı kediler yine de calicivirüs kapabilir ancak bu kedilerde hastalık daha hafif seyretmektedir.

Hastalığın spesifik bir tedavisi olmamakla birlikte hastalıkta gözlemlenen semptomlara yönelik tedavi ile süreç başarılı bir şekilde sonlandırılabilir. Fakat buradaki esas amaç hastanın tedavi süresince sekonder enfeksiyonlara yakalanmamasıdır. Sekonder bakteriyel enfeksiyonla ilişkili potansiyel komplikasyonları en aza indirmek için  hekiminizin vereceği  geniş spektrumlu antibiyotik tedavisi ne  mutlak suretle uyulmalıdır. Hastalık ağız ve diş eti yaraları ile birlikte seyrediyorsa kedimizde büyük bir olasılıkla yutkunma acılı ve ağrılı olacağından sıvı gıdaların dikkatli bir şekilde verilmesi gerekmekte bu nedenle bakım ve besleme ayrı bir önem arz etmektedir. Hastalık kediler arasında oldukça bulaşıcı olduğundan dolayı kedilerimizin aşılama programlarını aksatmadan takip edilmesi hastalığa yakalanmama yakalanılsa bile hafif bir şekilde atlatılmasına yardımcı olacağını unutmamamız gerekmektedir.

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?