BIST 100
10.922,86 -0,52%
DOLAR
42,4380 0,16%
EURO
48,9013 -0,08%
GRAM ALTIN
5.552,10 -0,04%
FAİZ
39,67 0,23%
GÜMÜŞ GRAM
68,18 -0,95%
BITCOIN
83.824,00 -1,53%
GBP/TRY
55,6323 0,31%
EUR/USD
1,1513 -0,13%
BRENT
62,56 -1,29%
ÇEYREK ALTIN
9.077,69 -0,04%
Balıkesir Açık
Balıkesir hava durumu
22 °

KÖPEKLERDE EPİLEPSİ

Özgür Fındıklı

Köpeklerde epilepsi birçok nedene bağlı olup fakat beyinde herhangi bir anormal durum varlığı saptanmaksızın tekrarlayan nöbetlerle karakterize bir beyin hastalığıdır. Beynin elektriksel aktivitesinde meydana gelen anormal artışlar sonucu hayvanda titreme, kasılma, seğirme ve tutulum gibi belirtiler ile seyreden  mutlaka tedavi altına alınması gereken ve oldukça önemli bir rahatsızlıktır.

Köpeklerde tespit edilen epilepsi hastalığı herhangi bir nedene bağlı olmayan genetik bozukluklardan kaynaklanan  idiopatik epilepsi olarak kabul edilmektedir. Hastalıkta meydana gelen spazm, tutulum ve bayılma nöbetlerinin zamanı ve süresi belli olmadığından hayvanın yaşam kalitesini düşürdüğü gibi hayvan sahibinde  de sürekli tedirginlik ve endişeye neden olmaktadır.

Hastalık genelde safkan ırklarda ve  erkek köpeklerde dişi köpeklere oranla çok daha fazla görülmektedir. Nöbetler 1 yaş altı hayvanlarda nadiren de olsa görülürken şiddetli ve sürekli nöbetler genellikle 1-5 yaş arası dönemde görülmektedir.

Hastalığın nedenlerine baktığımızda beyni etkileyen tüm hastalıkların sonucunda görülebilme olasılığı  göz ardı ettiğimiz birçok nedenden dolayı ciddi bir rahatsızlıkla karşılaşma ihtimalimizin ne kadar da yüksek olduğunu bize göstermektedir. Genetik rahatsızlıklar, şiddetli gençlik hastalığı geçiren köpekler, mantar enfeksiyonları veya böbrek ve karaciğer eksikliği, kalsiyum eksikliği ya da yeterli miktarda oksijen alınmaması,  B vitamini eksikliği; aşırı tuz yüklenmesi; zehirlenme gibi çeşitli metabolik nedenler epilepsi krizlerinin tetikleyici olarak gösterilebilir.

Hastalık köpeklerde 3 evreden oluşmakta ve bu evrelerin belirtileri de evresine ve hastalığın şiddetine göre değişmektedir. 1. evre hastalığın başlangıcı olarak kabul edilirken bu evre de herhangi bir nöbet yada tutulum görülmemekle birlikte hayvanda huzursuzluk, inleme, titreme ve saklanma gibi anlam verilemeyen hareketler gözlemlenmektedir. 2. evre ise asıl kriz döneminin yaşandığı genellikle 1-2 dakika süren hayvanda bilincin kaybolması, istemsiz hareketlerin görüldüğü, salya, dışkı ve idrarı kontrolsüz bir şekilde tutamama bunun yanında dışarıdan yapılan uyarılara karşılık vermeme gibi hafif yada şiddetli nöbetlerin görüldüğü evredir. 3. evre ise kriz sonrası olarak kabul edilen evredir. Bu evre de hayvan kriz sonrası baygın ve bitkin bir vaziyette bilinci yerinde fakat yorgunluktan dolayı hareket edemez bir durumdadır. Genellikle yarım saat gibi uzun bir süre devam eden bu evrenin sonuna doğru hayvanların büyük bir kısmında uzun süreli su içme isteğinin gözlemlenmesi oldukça sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.

Hastalığın teşhisinde hayvan sahibinin verdiği bilgiler yol gösterici olurken esas teşhis ise elektroensefalografisi denen beyin elektrosu, kafa röntgenleri, bilgisayarlı tomografi , MR , beyin omurilik sıvısı tahlili, kan idrar ve dışkı tahlilleri sonucu rahatlıkla koyulabilmektedir.

Hastalığın tedavisinde ise ömür boyu kullanılacak ilaçlar ile nöbetler önlenebilmekte fakat bu ilaçların kullanılması ise belirli zaman dilimlerinde gözlemlenen nöbet sayısına göre değişmektedir. Genellikle ayda 1 veya 2 nöbetin kısa aralıklarla ve şiddetli bir şekilde görülmesi nöbet önleyici ilaçların kullanılması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Buradaki dikkat edilecek ana nokta ise ilaçların sürekli ve düzenli bir biçimde alınmasıdır. Uzun bir süre ilaç alımı sonrasında ilaç alımına ara verilmesi ve herhangi bir nöbet görmedim diyerek ilacın bırakılması sonucunda görülecek nöbetlerin öncekilerden daha uzun ve şiddetli bir şekilde karşımıza çıkacak olması ilaç alımında oldukça dikkatli olmamızı gerektirmektedir.

Peki nöbet esnasında köpeğimize nasıl yardımcı olabiliriz diye baktığımızda ise nöbet esnasında öncelikle oldukça soğukkanlı olmamız gerekmektedir. Köpeğimizi hemen geniş ve açık bir alana almalı, altına ve yanlarına travmayı önleyecek yumuşak ve kalın darbe emici malzemeler koymalıyız. Bunun yanında dişlerin sıkılması çenede kilitlenme meydana geldiğinden nefes almada zorluklar yaşanacağından dolayı dişlerin arasına havlu sıkıştırılması nefes almasını kolaylaştırmada fayda sağlayacaktır. Bunun yanında nöbet süresi 4-5dakikayı geçmişse hemen veteriner hekiminiz ile irtibata geçip acil müdahalede bulunmasını sağlamalısınız.

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?