BIST 100
10.922,86 -0,52%
DOLAR
42,4380 0,16%
EURO
48,9013 -0,08%
GRAM ALTIN
5.552,10 -0,04%
FAİZ
39,67 0,23%
GÜMÜŞ GRAM
68,18 -0,95%
BITCOIN
83.959,00 -1,37%
GBP/TRY
55,6323 0,31%
EUR/USD
1,1513 -0,13%
BRENT
62,56 -1,29%
ÇEYREK ALTIN
9.077,69 -0,04%
Balıkesir Parçalı Bulutlu
Balıkesir hava durumu
7 °

ÖNCE SAĞLIK SONRA SEVGİ

Özgür Fındıklı

Çocuklarımızın kişisel gelişimde etkin bir rol oynayan hayvan sevgisini ebeveynler betonlaşmanın arttığı günümüzde şehrin çeşitli yerlerinde toplanan güvercinler ile bir nebze de olsa gidermeye çalışıyorlar. Çocuklarının  kuşlar arasında koşmasını yem verirken etrafında kuşların toplanmasını çocuklarının aldığı hazza paralel bir şekilde büyük bir zevkle seyrediyorlar. Fakat çocuklarını nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya bıraktıklarını bilmeden.

Toplum sağlığını ciddi anlamda tehlikeye atan Zoonoz (hayvandan insana, insandan hayvana geçebilen hastalıklar) hastalıklar her türlü hayvan ile münasebette karşımıza çıkabilir. Evimizde beslediğimiz kedi, köpek, kuş vs. hayvanlarımızın programlı aşılarını ve veteriner hekim kontrollerini yaptırdığımız takdirde mevcut zararlarını önlemiş oluyoruz peki kontrolsüz bir şekilde hayatımızın bir parçası haline gelmiş kuşlar.

Şehrin çeşitli bölgelerinde toplanan güvercinlerin aslında sağlımızı ne şekilde tehdit edebileceğini hiç düşündünüz mü? Diğer hayvan türlerinde olduğu gibi güvercinlerden de insana geçebilecek birçok hastalık mevcuttur. Hatta kısa bir zaman önce ülkemizde ve şehrimizde kanatlı hayvanları kitlesel olarak etkileyen ve milyonlarca hayvanımızın ölümüne yol açan kuş gribi virüsü bu hastalıkların en önemlilerinin başında gelmektedir. İlimiz yaban hayvanlarının göç yolları üzerinde bulunmasından dolayı en riskli iller arasına yer almakta ve kontrolsüz ve denetimsiz bir şekilde yaşam alanlarımız içinde toplanan ve hayatımızın bir parçası haline gelen güvercinler de bu bilgiler ışığında toplum sağlığı için büyük bir risk oluşturmaktadır.

Sürekli olarak güvercinler ile aynı ortamda bulunan kişilerde anlam veremediği bir şekilde ortaya çıkan ağız burun akıntıları, alerjik reaksiyonlar hatta saçkırana kadar gidebilen mantar enfeksiyonlarının nedeni hiç ihtimal vermediği o çok sevdiğimiz güvercinlerdir.

Güvercinlerin tüyleri, kurumuş dışkıları, döküntüleri ve artıklarının zamanla kuruyup toz haline gelip insanlar tarafından solunum yoluyla alınan bu tozlarının insanlarda ciddi anlamda akciğer rahatsızlıklarına sebebiyet verdiği hepimizin bilmesi gereken bir gerçektir.

Aynı zamanda bu artıkların insanlarda alerjik bir takım reaksiyonlar meydana getirebileceği bu alerjik reaksiyonların ve solunum yolları problemlerinin özellikle hassas bünyeli kişilerde, yaşlılarda ve çocuklarda ağır bir şekilde seyredebileceğini de unutmamalıyız.

Bunun yanında güvercinlerin yaşam alanlarında biriken mikro bakteriyel yükün sadece yıkamayla önlenemeyeceğini özellikle salmonella bakterisinin insanın mide bağırsak sisteminde ciddi sıkıntılara yol açabileceğini de aklımızdan çıkarmamalıyız. Çocuklarımızın güvercinleri besleyip aralarında koşturup yere düşmesiyle ellerine aldığı mikro bakteriyel yük aynı zamanda güvercinlerin havalanıp uçtuğu zaman yerden kaldırdığı görmekte zorlandığımız tozları soluması ve de bunun belirli aralıklarla tekrarlanması çocuklarımızın yukarıda saydığımız olumsuzlukları yaşaması için yeterli olabilir.

Tüm bunların yanında güvercinlerin üzerlerinde taşıdığı dış parazitler de insan sağlığını toplumsal yönde etkileyebilecek bir bulaşmaya neden olabileceğini de unutmamak gerekmektedir. Aklımızdan çıkmaması gereken diğer bir noktada güvercin dışkılarındaki mantar yoğunluğunun saçlarımız ve yüzümüzde döküntülere neden olabileceği bunun tedavisinde de uzun soluklu bir sürecin bizleri beklediğini aklımızın bir köşesine yazmalıyız.

Peki ne yapmalıyız yada ne yapılmalıdır?

Toplum sağlığını tehdit edecek yerlerde toplanan güvercinlerin beslenme zincirinin kırılması bunun yanında bölgenin düzenli olarak yerel yönetimler tarafından ciddi anlamda dezenfekte edilmesi, güvercinlerden geçebilecek hastalıkların önlenmesi veya zararlarının azaltılması noktasında hayvanlara özel olarak yapılmış aşılı ve antibiyotikli yem ve suların verilerek, sisleme yöntemiyle antiparaziter ilaçlarının yapılması gerekmektedir. Daha kalıcı ve adil bir çözüm içinse şehrin göbeğindeki betonlar arasında değil de şehrimiz Atatürk Parkı’nda yeşil alan içinde bir yaşam alanı oluşturmak sorunun kesin çözümü olacaktır.

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?