
Bugün 15 Kasım 2021… Bundan tam 38 yıl önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuştu. Çok net hatırladığım ve büyük bir heyecan duyduğumuz bir gündü. Ama tabii KKTC’nin ilanı sonrası yaşananlar, bu haklı kararın Dünya’da nasıl hazmedilemediğinin göstergesi olacaktı.
Biraz gelişmeleri hatırlayarak bugüne gelmek istiyorum. Hepimizin bildiği gibi 1974’teki Kıbrıs Harekâtı sonrasında 1976'da Kıbrıs Türk Federe Devleti kurulmuştu. Aradan yıllar geçti ve 15 Kasım 1983'te Kıbrıs Türk Federe Devleti Meclisi self-determinasyon (Devlet ve hükümet biçimlerinin saptanmasında halklara serbestlik tanınması) hakkını kullanarak oy birliği ile aldığı bir kararla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ilan edilmişti. KKTC'nin kuruluş bildirgesini kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş okudu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulması, Kıbrıs’taki Rumların, Yunanistan’ın ve pek çok devletin yanı sıra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin de tepkisini çekti.
Güvenlik Konseyi, 18 Kasım’da aldığı bir kararla bağımsızlık kararını kınadı. 13 Mayıs 1984’te de Güvenlik Konseyi 550 sayılı kararı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanını ayrılıkçı bir hareket olarak tanımladı.
İl etapta bunlar yaşanırken yıllar içinde daha birçok olumsuzluklara da şahit olundu.
Bütün bu gelişmeler içinde hep aynı dik duruşu sergileyen KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş bir vesileyle gittiği her yerde haklı davalarını dile getirdi. Ancak malumumuz olduğu üzere bu söylemlerini hiçbir devlet, kurum ve kuruluşlar dikkate almıyor ve KKTC tanınmıyordu.
1984 yılında BM Genel Sekreteri Perez De Ceullar taraflara bir taslak anlaşma sundu. Rauf Denktaş kabul etti ancak, Rum tarafı bu anlaşmaya yanaşmadı.
2002′de dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından sunulan ve Annan Planı olarak bilinen BM çözüm planına, Rauf Denktaş “Türk askerini Ada’dan çıkaracağı ve Türkleri azınlık durumuna düşüreceği, devleti ortadan kaldıracağı” savıyla karşı çıkarak “Hayır” kampanyası yürüttü. 17 Nisan 2005'te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmayan Denktaş, 24 Nisan'da görevi Cumhurbaşkanı seçilen Mehmet Ali Talat'a devretti.
Rauf Denktaş13 Ocak 2012'de 88 yaşında hayatını kaybetti. Kıbrıs tarihine ve Türk tarihine damgasını vuran Denktaş, Türk dünyasının önemli liderleri arasında yerini aldı. Ömrünün son anlarına kadar KKTC’nin varlığını savunan ve Kıbrıs Türklerine sürekli, “Devlete ve bağımsızlığa sahip çıkın, anavatan Türkiye’ye güvenin” çağrısı yapan Denktaş, Kıbrıs Türklerinin adada eşit, egemen, iki kesimli bir yapıdan, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden ve Türk askerinin adadaki varlığından hiç taviz vermedi.
Aradan geçen uzuun yıllar sonrasında bugün içinde bulunduğumuz zaman diliminde Denktaş’ın yıllarca mücadelesini verdiği bu, aslında tamamen haklı olduğu ve taviz vermediği ‘durum’ gerçekleşti mi?
Dünyanın ve en yakın ülkelerin bile daha henüz tanımadığı ve BM’de kabul görmeyen bir durumda olduğuna göre bu soruya evet demek elbette mümkün değil.
Rumların tek devlet istemesi ve Rauf Denktaş’ın “1960 Anlaşması çerçevesinde sen neysen ben de oyum, madem sen devlet olduğunu iddia ediyorsun ben de kendi devletimi kurarak senin, benim devletim olmadığını kanıtlıyorum. Bunu aşamıyorlar, bunu aşma ihtimalleri yoktur.” Cümleleri bu meselenin daha uzun süre halledilemeyeceğini göstermektedir. Tek Devlet kabul edildiği takdirde bugünlerde TRT’de gösterilen Kıbrıs dizisinde izlediğimiz o mücadelenin hiçbir anlamının kalmayacağı ortadadır.
Şimdi özellikle Rauf Denktaş’ın düşündüklerini savunan Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından bu anlamda yapılacak bütün çalışmaların KKTC’nin tanınması yönünde olması elbette ki sevindirici oldu. Çünkü Federasyona hayır diyen Tatar kazanmıştı.
Azerbaycan’ın Karabağ zaferinden sonra KKTC’nin 5 ülke tarafından tanınacağı gündeme gelmişti. Türkiye ile kardeş ülkeler Azerbaycan, Pakistan, Libya, Bangladeş ve Gambiya’nın KKTC’yi tanımaya hazır ülkeler olduğu belirtilmişti. Libya’yı yöneten Ulusal Geçiş konseyi’nin Sağlık Bakanı Lefkoşa’ya gidip Yakın Doğu Üniversitesi ile protokol imzaladı ve böylece uluslararası ilişkilerde sadece Türkiye tarafından tanınan KKTC’yi resmen olmasa da fiilen ikinci bir ülke daha tanıdı.
Azerbaycan Milli Meclisi Dışişleri ve Parlamentolar Arası İlişkiler Komitesi heyeti, ilk kez resmi olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni (KKTC) ziyaret etti.
Bugün KKTC’nin kuruluşunun 38. Yılında bu gelişmelerin doğrultusunda açıklamalar ve bildirimler mutlaka olacaktır. Rauf Denktaş’ın yıllarca savunduğu ve mücadele ettiği kavramların gerçekleşmesi dileklerimizle KKTC’nin kuruluşunun 38. Yılını kutluyorum…

