DOLAR28,9269% -0.01
EURO31,3588% 0.01
STERLIN36,5424% -0.04
FRANG33,1518% 0.05
ALTIN1.886,69% 0,11
BITCOIN1.216.9995.702

BİR DESTANDIR ÇANAKKALE…

Yayınlanma Tarihi :
BİR DESTANDIR ÇANAKKALE…

Yarın 18 Mart, Çanakkale Zaferinin 106. yıl dönümü. Artık Çanakkale dediğimizde aklımıza bildiğiniz gibi Aydın Ayhan Hocamız geliyor. Yıllardır hiç bitmeyen bir şevk ve heyecanla Çanakkale’yi ve Balıkesir’le ilgili anıları anlatıyor. Aslında Aydın Ayhan’ın Çanakkale serüveni çok eski tarihlere dayanıyor. Uzun yıllar süren çalışmalarını 2004 Mart ayında kitap haline getirdi ve yayınladı. Kitabın adı “Çanakkale… Ah, Çanakkale” Kitaba bu ismi vermesine neden olan öyküyü hemen başında anlatıyor. Yıllar önce İvrindi’nin Mallıca Köyü’nde Çanakkale Gazilerinden Azman Dede’ye rastlıyor. Bize Çanakkale’yi anlat dediğinde; işte bu sözleri söylüyor Azman Dede: “Çanakkale… Ah Çanakkale”

Azman Dede hıçkırıklarla ağlayarak gencecik Galatasaray Lisesi öğrencilerinin gözü önünde şehit düşmelerini anlatıyor. Aydın Ayhan Hoca: “Türkiye’nin her yerinde böyle Çanakkale Şehitleri ve Gazileri bulunan ülkemizde maalesef uzun yıllar televizyonlarda Çanakkale’ye gelen İngiliz ve Anzakların görüntülerini izledik. Öyle etkilendik ki acıdık onlara, onların annelerine, kadınlarına acıdık. Oysa bizim analarımız, kadınlarımız; onları unutmuştuk. Onlar kan kusmuşlar acılarını içlerine akıtmışlardı. Onları hatırlayan yoktu. Yıllar içinde unutulup gitmişlerdi. Ama unutulmamalıydılar. Bu topraklarda bugün hiç korkmadan, namusumuzla, şerefimizle yaşayabiliyorsak, çocuklarımızı büyütebiliyorsak onlara borçluyduk. Unutulmamalıydılar” diyor ve bu kitabı yazıyor ismini de böyle koyuyor.

Gezip görmek, bu kitabı okumak insanı bambaşka duygulara taşıyor. Bu duyguları kaybetmemek gerekiyor. Özellikle bu günlerde etrafımız ateş çemberi bir durumdayken, ülkemizi bölmek isteyenlere karşı büyük bir mücadele verirken, bu vatanın nasıl kazanıldığını Hoca’nın dediği gibi unutmamak gerekiyor. İşte onun için “Çanakkale Destanı”nın nasıl yazıldığını daha iyi anlamak ve özümsemek çok önemli…

İki defa ekip olarak gittiğimiz ve programımıza yerinde Çanakkale Destanını anlatan Aydın Ayhan Hoca’nın tavsiye niteliğindeki şu cümlelerine de yer vermek istiyorum: ” Çanakkale’ye gidin, gidin Çanakkale’ye… Çocuklarınızı da götürün ve defalarca gidin. Orada dağa taşa, ağaca ormana, karıncaya, denizden geçen gemilere, orada kemiklerini topladığımız gencecik şehitlerimize haykırın; bu vatan bizim diye haykırın, gidin Çanakkale’ye… Bu memleketi bölmek isteyenlere, Alevi Sünni diye ayıranların kafalarına çakarcasına haykırın… Eğer bu gecenin herhangi bir saatinde kalkarsanız, dinleyin karanlığı… Bu karanlığın içinde gencecik yaşta şehit olanların kalp atışlarını duyar gibi olacaksınız. Onlara Fatihalar okuyun. Karanlığı dinleyin. Bu gün şu anda şu yatakta namusumuzla yatmamızı sağlayan, hudutlarımızdaki, karakollarımızdaki askerlerimize dualar okuyun. Onların kalp atışlarını duyacaksınız. Çanakkale’ye gidin… Gidin Çanakkale’ye…”

Aydın Ayhan Hocaya Çanakkale Destanı ile ilgili olarak, yıllar süren bu çalışmaları nedeniyle çok teşekkür ediyoruz. Yaptığı hizmet anlatılacak gibi değil. Ne kadar teşekkür edilse azdır. Kitabı zaten her şeyi anlatıyor. Biz de diyoruz ki; Gidin, Çanakkale’ye gidin… Eğer gidemiyorsanız, “Çanakkale Ah Çanakkale” kitabını alın ve mutlaka okuyun. Sağ olasın Aydın Ayhan Hoca, yüreğine sağlık…

YORUM YAP