
Bugün Haberci Gazetesi’nin 25’inci kuruluş yıldönümü ve ben de bugüne özel olarak yazıyorum. Tabii ki benim, daha çok kısa bir süredir Haberci’de köşe yazılarım yer alıyor. Ancak hem Haberci’ye özel, hem de genel anlamda yerel gazeteler üzerine birkaç cümlem olacak…
1990 yılında Türkiye Gazetesi için, fahri muhabir olarak, spor haberlerini takip ederek Balıkesir’deki ilk gazetecilik günlerime başlamıştım. Ardından işte Birlik Gazetesi, BTV ve arkasından tam manasıyla severek içine girdiğim, uzun yıllar devam eden gazetecilik ve televizyonculuk serüvenim geldi.
Bu yılın Mart ayının başından beri de Haberci Gazetesi’nde haftada üç gün yazıyorum.
Bundan önceki yıllarda olduğu gibi yine, öncelikle Balıkesir ağırlıklı olmak üzere sosyal, eğitim, ekonomik ve zaman zaman da siyasi ve sportif gündemi bu yazılarıma taşımaya çalışıyorum. Haberci Gazetesi çıktığı günden itibaren bir çizgi yakalayan ve o doğrultuda giden bir gazetemiz. Adı üstünde; “haberci” ve uzun süreden beri gazetenin mutfağında bulunan Atilla Kaya ile Mahmut Acaröz, hem kişilikleriyle hem de gazetecilik anlayış ve uygulamalarıyla takdir ettiğim iki kardeşim ve onların hazırladığı bir gazetede yazmaktan çok memnunum.
Elbette, bu gazetenin ayakta kalması, devam etmesi anlamında hem rahmetli Necdet Karabaş zamanında hem de ondan sonrasında, çok büyük maddi ve manevi fedakârlıklarda bulunan Orhan Köken kardeşime ayrıca takdirlerimi ve tebriklerimi buradan iletmek isterim. Çünkü günümüzde bir gazeteyi ayakta tutmak hiç de kolay değil. Hele hele son pandemi dönemlerinde bu her anlamda daha da zorlaştı. Onun için bunları özellikle belirtmek istedim.
Bu arada yakın dostlarım bilir; ben her sabah kalktığımda öncelikle Balıkesir Gazetelerinin internette olanlarının birinci sayfalarını, ardından da ulusal gazetelerin 1. sayfalarını mutlaka okurum. Yıllar önce bunları gazeteye gelince yapıyordum. Bunu yaparak önce Balıkesir gündemini ardından ülke gündemine giren önemli meselelere bir göz atıyorum. Yerel gazetelerimiz yıllardır çok önemli işlevleri yerine getirmiş, kamu görevlerini yapmışlardır. Ulaşabilirliği nispetinde de hep etkili olmuşlardır. Şimdi internetten çok daha fazla kişiye ulaşabiliyor gazetelerimiz. Ancak gazetecilik adı altında kontrol edilemez bir sosyal medya kirliliği, gerçek gazetelerin ve gazeteciliğin ne yazık ki yara almasına neden oluyor.
Bütün bunlar herkesin de malumu, ancak maalesef yaptırımları eksik kalıyor. Dijital ortamda gazeteciliğin de mutlaka, yapanlara belli yaptırımları olması ve uygulanması lazım. Bütün bunların hazırlıklarının olduğunu uzun süredir duyuyoruz, inşallah en kısa sürede gerçekleşir.
Ben bu vesileyle HABERCİ Gazetesi’nin 25. yılını bir kez daha kutluyorum ve emeği geçen herkesi tebrik ederek, başarılı yayın hayatının devamını diliyorum.

