BIST 100
10.922,86 -0,52%
DOLAR
42,4433 0,18%
EURO
48,8339 -0,22%
GRAM ALTIN
5.551,26 -0,05%
FAİZ
39,67 0,23%
GÜMÜŞ GRAM
67,83 -1,44%
BITCOIN
82.862,00 -4,98%
GBP/TRY
55,5366 0,14%
EUR/USD
1,1498 -0,26%
BRENT
62,14 -1,96%
ÇEYREK ALTIN
9.076,31 -0,05%
Balıkesir Açık
Balıkesir hava durumu
20 °

HOBİLERİMİZ FOBİLERİMİZ

ramazan karaca

İnsanların bin bir dertle uğraştığı bugünlerde, hobi ve fobi nerden çıktı diyebilirsiniz? Ama yazımın devamını okuduğunuzda aslında birçok meselenin de bu iki faktörden birisinin hayatımızda çok fazla yer almasından; bir diğerinin de çok az yer vermemizden kaynaklandığını düşüneceksiniz diye tahmin ediyorum.

Hepimizin bildiği gibi, insanların severek yaptıklarına, keyif aldığı uğraşlarına hobi diyoruz. Çok sayıda hobilerimiz var: Koşu yapmak, futbol, basketbol, masa tenisi oynamak, fıtness, dağcılık, yürüyüş, kayak, yelkencilik, dalgıçlık, su sporları, modern sporlar, yamaç paraşütü yapmak ve bisiklete binmek gibi sayabileceklerimiz; spor hobileri…

Müzik hobilerini ise: Enstrüman çalmak (gitar, bağlama, klavye, keman vs.) müzik dinlemek, müzik kaydı yapmak, konsere gitmek şeklinde sayabiliriz.

Bir yerlere giderek yaptığımız hobiler de var: Balık tutmak, fotoğraf çekmek, avcılık yapmak, bahçe işleriyle uğraşmak, dans etmekle uğraşmak…

Sanatsal hobilerimiz nedir diye sorarsanız: Tiyatro oyunlarında oynamak, drama etkinliklerine katılımcı olmak, sinema ve tiyatroya gitmek, şiir yazmak, beste yapmak, kitap okumak diyebiliriz.

Son grup olarak da zihin geliştiren hobileri yazalım: Satranç oynamak, dama oynamak, puzzle yapmak, su doku oynamak, bulmaca çözmek ve bunlara benzer şeyler yapmak. Bir de biliyorsunuz, bir insanın ekonomik anlamda geçinmek için çalıştığı iş de sevdiği ve zevk aldığı bir işse o da hobisi olmuş oluyor ki, bu en ideal olan bir durum ve çok büyük bir şans.

Böyle tek tek saydığımızda ne kadar fazla hobilerimizin olduğunu anlıyoruz. Şöyle bir düşünelim, bu yukarıda saydıklarımızdan her insanı ilgilendiren bir ya da birkaç hobi mutlak surette çıkacaktır. Bir kişinin en mutlu olduğu anlardan birisidir böylesi zamanlar. Benim hem kendimden hem de etrafımdan gözlemlediğim bir olgudur bu… Hiçbir kimse hobi olarak yaptığı bir uğraş esnasında of çekmemektedir. Bitsin artık bu elimdeki, önümdeki dememektedir. Hele çocuklar ve gençler, hobileri ile uğraştıkları zamanlar hiç bitmesin isterler.

Peki, fobi nedir?  Fobi, korkuların yaşamımızı derinden etkileyen türlerine verilen isimdir. Fobi, bir nesne veya olaya karşı geliştirilen ve rahatsız edici bir korkudur, baskıdır aynı zamanda… Bunlar bilimsel tarifleri tabii ki…

Kısaca insanların hayatını karartan olgulardır. O kadar çok çeşitleri var ki, say say bitmez. Çok karşılaşılanlardan örnekler verelim:

Kapalı alan korkusu; genelde fare, örümcek ve yılanı sayabileceğimiz hayvan korkusu; yükseklik korkusu, asansör korkusu, uçak korkusu, su korkusu, dişçi korkusu, tünel ve köprü korkuları ilk akla gelenlerdir. Bir de sosyal fobiler var: Kişinin kendine karşı güvensizliği, topluma karşı güvensizlik, diğer bireyler tarafından aşağılanma ve küçük görülme korkusu olarak sayabiliriz bunları da…

Bu saydığımız korkular kişinin sosyal hayatına zarar verdiği gibi, insanların iş yaşamını ve aile ilişkilerini de olumsuz etkilemektedir. Eyvah ki ne eyvah!

Nasıl oluştu, neden oluştu konusu uzmanların işi, ama bunlardan birisi varsa, kurtulma çabasını mutlak surette sergilememiz gerekiyor. Çünkü şu anda içinde bulunduğumuz, siyasi, ekonomik ve sosyal şartlarımız o kadar negatif bir durum sergiliyor ki, bir de böylesi olumsuzluklara hayatımızda yer vermemek lazım.

Hobilerin insana verdiği mutluluk ve huzur açısından, çoğaltılması ve yaşanması ne kadar elzemse; fobilerden de kurtulmak o kadar, hatta daha da fazla zaruridir. Hatta mecburiyettir. Fobilerinin esiri olmuş, kıskaçta olan insanımız ne kadar azalırsa o kadar sağlıklı bir toplum haline dönüşürüz. Ülkemizin ve dünyanın geleceği olan çocuklarımız üzerinde en fazla durmamız gereken konulardan birisidir bu… Sıfıra yakın fobisi olan ve buna karşılık birçok hobisi olan bir çocuk mutlak surette mutlu olacak ve başarıyı yakalayacaktır. Keza yetişkinler için de aynı şey söz konusudur.

Bu konuda son söz olarak da yıllar öncesinden, Eğitim Enstitüsündeki bir hocamızın aklımda kalan bir cümlesini aktarmak istiyorum. Hocamız şöyle derdi sık sık: “Ayağını sıcak tut, başını serin; kendine bir iş bul düşünme derin derin.” Bu cümleyi söyledikten sonra da “ Bu öğüdümü dinleyin, fiziksel ve ruhsal olarak sağlıklı olursunuz” derdi. Hayat koşturmacası içinde ne kadar uygulayabiliyoruz bilmiyorum ama ben bu sözü hiç unutmadım. Şöyle bir düşününce ne kadar doğru bir cümle olduğunu da anlamamak zaten mümkün değil…

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?