
Geçtiğimiz hafta Manavgat, Bodrum Marmaris civarındaki dehşetengiz yangınlar içimizi öyle bir yaktı ki, önceki sabah saatlerinde Kazdağları’nda yangını görünce aklımız gitti. Nasıl gitmesin ki, Kazdağları sadece ülkemizin değil dünyanın da en şaheser yerlerinden ve gözümüz gibi bakmamız gereken bir değerimiz…
Hatırlayacaksınız güneydeki yangınlardan sonra ve bazı bölücü paçavralarında Kazdağılarının adı geçtikten sonra, Vali Hasan Şıldak’ın bizzat gidip açıkladığı, mevcut tedbirlere çok üst düzeyde önlemler zincirleri ilave edilmişti… Edilmesi de lazımdı zaten.
Peki, bütün bu önlemlere rağmen bu yangın nasıl çıkmıştı? Şu ana kadar resmi olarak sebebi açıklanmadı. Yapılan tahkikattan sonra açıklanır elbette. Bu yangın kara yolu olmayan, karadan müdahale edilebilecek bir yerde değildi. Bir vadi çukurundaydı. Yapılan açıklamalarda, en hızlı bir şekilde helikopterlerle müdahale edilip üst kısımlara çıkmasının önlenmesi üzerine hareket edildi ve ardından karayoluyla da desteklenip kontrol altına alındı. Başından itibaren yangın ekiplerinin koordinasyonu sağlanarak bütün yetkililerin titiz çalışması sonrası korktuğumuz olmadı ve yangın çok büyük zarar verecek mıntıkalara sıçramadan kontrol altına alındı. Rahat bir nefes aldık. Ancak yaz daha devam ediyor. Bu yangınla ilgili analizler yapılarak karşılaşılan sıkıntılarla ilgili yeni tedbirlerin ilave edilmesi ya da ne bileyim belki de yeni yollar açılması gibi ek çalışmalar yapılabilir. Bu bir tecrübe yaşattı hemen hemen herkese. Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey de bölgenin hassasiyetine binaen yangın bölgesine gelerek Vali Hasan Şıldak’a da bilgi vererek açıklamalarda bulundu.
Her yer kıymetli elbette ama bizim Kazdağları yukarıda da bahsettiğim gibi çok müstesna bir yer.
Bu vesileyle benim burada üzerinde durmak istediğim bir nokta var. 5-6 yıl önce İl Turizm Koordinasyon Kurulu Toplantısı Edremit’te yapılmıştı. Toplantı sonrası yapılan açıklamada şöyle bir tespit yer almıştı: “Özellikle Kazdağları Millî Parkı'nın turizm potansiyelinin yeterince kullanılmadığı üzerinde ortak görüşler tartışıldı ve bu sorunun çözümü için bir an önce çalışmaların başlatılması istendi.”
İşte, benim de artık senede 6 aya yakın bir süre kaldığım Körfez ile ilgili, özellikle Kazdağları konusunda yapılmış çok yerinde bir teşhisti. Çünkü hem bu bölge, hem Kazdağları; denizden dağına, her türlü bitkiden, ağaçtan, meyvesinden, sebzesinden top yekûn turizm değerlerini içinde barındırabilen, dünyadaki eşsiz yerlerden biri… Hal böyle olunca bu konuya eğilmemek, meselelere parmak basmamak günah olur her şeyden önce. Onun için de çok önemli. Bu bölgeden olan ve Kazdağlarını da en iyi değerlendirebilecek bir Valimiz var. En küçük bir ayrıntıyı dahi atlamayacağına eminim. Ama Balıkesir’i aşan konularda Ankara’dan da bu gözbebeğimize en üst düzeyde ilgi gösterilmelidir…
Bir kez daha ülkemiz için geçmiş olsun temennilerimizle birlikte aman dikkat diyorum. İnşallah bir daha tekrarını yaşamayız…

