
Yarın hepimizin bildiği gibi 8 Mart Dünya Kadınlar günü… Bu doğrultuda, yıllar süren acı dolu bir olayın, yüreklere su serpen sonundan bahsetmek istiyorum. Balıkesir’de yaşanan ve Allah kimseye göstermesin dediğimiz bir durum. Rümeysa Aydın, 2 çocuk annesi bir kadın, 7 yıllık evli, kocası tarafından kendisine sürekli işkence ediliyor ve şiddet görüyordu…
Bu yedi yıl devam eden şiddet sonucunda olay günü kocası öldürme amaçlı olarak pompalı tüfeğine yöneliyor. Ancak Rümeysa tüfek gözüne çarpınca ondan önce davranıyor ve onu oradan alıyor. Anlattığına göre amacı onu korkutmak aslında. Ama korkuyla, o panikle, çocuklarının canının güvenliği için korkutmak üzere tetiğe basıyor… Sonrasına geçmeden önce şu merak konusunu yazayım:
Bütün bunları neden yapıyor kocası? Bunun cevabını da Rümeysa şöyle veriyor: “Kullandığı madde etkisinden dolayı gördüğü halüsinasyonlardan dolayı 'evde çatışma çıkmış, benim haberim yok. Sana birisi tecavüz mü etti? Bana mı söylemiyorsun? Veya sen mi kendi isteğinle birisiyle oldun' gibilerinden şeyleri öne sürdüğünden dolayı sürekli üstüme geliyordu.”
Olayın kısa özeti bu ve kocasının ölümüne sebep olan Rümeysa cezaevine gönderiliyor. Bir hafta sonra da hamile olduğunu öğreniyor; hem de ikiz… Bu streslerden ikizlerden birisini kaybediyor. Aradan aylar geçiyor ve mahkeme günü geliyor. Mahkemede avukatları tutuksuz yargılama istiyorlar. Kabul edilmiyor ve erteleniyor. Ardından avukatları değişiyor ve mahkeme günü geliyor yine tutuksuz yargılama kabul edilmiyor ve dava bir hafta sonraya kalıyor. Maktulün eylemleri, dosya içerisinde toplanan deliller, jandarmanın çok titizlikle çalışıp ayrıntılı bir şekilde, hiçbir şeyin üzerinden atlamadan toparlamış olması, Mahkeme Heyeti’nin de bu toplanan verileri en ince ayrıntısına kadar değerlendirmiş olması sonucunda; eylem meşru müdafaa kapsamında değerlendirildi ve Rümeysa Aydın beraat etti.
İşte böyle, neresinden bakılırsa bakılsın trajik bir olay. Ama maalesef ülkemizde buna benzer birçok olay yaşanıyor. Rümeysa’nın anlattığına göre madde kullanıyor ve olmadık davranışlar sergiliyor. Günümüzde o kadar çok yaygınlaştı ki bu maddelerin, uyuşturucu sentetiklerin kullanılması; artık had safhaya geldi. Benim de takip ettiğim bir etkinlikte, evlatları böylesi maddelere alışmış ve tedavi gören annelerin konuşmalarını dinledim. O kadar kötü ve zor bir durum ki Allah kimseye vermesin… Burada ailelere de insan bir şey diyemiyor. Çünkü araştırmalar gösteriyor ki hem evlatlarıyla yeteri kadar ilgilenemeyen dar gelirli ailelerin çocuklarında hem de maddi problemi olmayan ailelerin kendini boşlukta hisseden çocuklarında bu alışkanlıklar görülebiliyor. Daha çok evlatlarımızın arkadaşlıklarını belki kontrol altına alarak bunlardan uzak tutabiliriz. Şu da aklınıza gelebilir; Emniyet bunlarla neden başa çıkamıyor? O kadar çok mücadele var ki; her gün bize bülten geliyor ve yakalananlarla ilgili bilgi veriliyor. Yani yakala yakala bitmiyor bunları satanlar.
Yine Rümeysa’ya dönersek; şu anda cezaevinden çıktı ve çocuklarına kavuştu. Yakında üçüncü çocuğunu da doğuracak. İyi tedavilerle ve motivasyonlarla hayata tutunmak zorunda. Çünkü kendisinin sorumluluğunda üç yavrusu var. Allahtan başta kendi annesi olmak üzere aile olarak kendisine destek olunuyor. Kocasının ailesinin de negatif bir tutumunun olmadığını belirtiyor. İnşallah yavrularıyla birlikte bundan sonra huzurlu bir ömür sürerler…

