
Selâm, sözlüklerde ‘Bedenî ve ruhî hastalık, eksiklik ve kusurlardan uzak olma’ anlamında kullanılır. Bu kelime ‘Es-Selâm’ esması ile Allah’a nisbet edildiğinde ‘Her türlü eksiklik, acz ve kusurdan, yaratılmışlara özgü değişikliklerden ve yok oluştan münezzeh olan, selâmetin kaynağı olup esenlik veren’ şeklinde açıklanır.
Selâm ismi, Haşr Sûresi 23’ncü âyette altı ilâhî isimle birlikte ve ‘Kuddûs’ ile ‘Mü’min’ arasında zikredilmiştir.
Bunun dışında ‘Kurtarmak, esenlik vermek’ manasında fiil kalıbıyla Allah’a nisbet edilmiş, Yâsîn Sûresi 58’nci ayette Cenâb-ı Hakk’ın cennet ehline doğrudan veya melekler vasıtasıyla selâm vereceği belirtilmiştir.
Es-Selâm, İbn Mâce ile Tirmizî’nin ‘Esmâ-i Hüsnâ’ listesinde bulunmaktadır.
Namazdan çıkış selâmının ardından okunan ve, “Allāhümme ente’s-selâm ve minke’s-selâm” diye başlayan tâzim ifadesinde Selâm; hem Allah’ın ismi olarak zikredilmekte, hem de selâmetin O’ndan geldiği belirtilmektedir.
Kuşeyrî’ye göre; Es-Selâm isminden kulun alabileceği nasip, onun selim bir kalple mevlâsına ulaşmasıdır.
Selim kalp; Kin, hıyanet, kötü niyet ve hasedin bulunmadığı bir ruhî ve ahlâkî yapı demek olup buna sahip bulunan kimse bütün müslümanlara karşı iyi niyet besler, hissettiği kötü duygular sebebiyle onları değil kendini suçlar.
Gazzâlî de benzer bir yorum yaptıktan sonra kişinin selim kalp ile rabbine kavuşabilmesi için fikrî yeteneklerinin ters yüz olmamasının şart olduğunu belirtir. Bunun da ancak aklın daima nefse hâkim kılınmasıyla gerçekleşebileceğini söyler.
Es-Selâm esmasının Ebced değeri ve zikir adedi: 131
Zikir günü: Pazar
Zikir Saati: Güneş (Güneş doğarken veya İkindi Namazı’ndan sonra)
Sırrın sahibine emanet olun…

